21.01.2025
Çocukluk çağı travmaları, 18 yaşın altındaki bireylerin maruz kaldığı duygusal, fiziksel ve cinsel istismar ve/veya ihmal öykülerini içerir. Her birey için travmatik olarak hatırlanan anı, içerik ve duygu yükü bakımından farklılık gösterir. Mühim olan, çocukluk çağı travmalarının izlerinin bugüne nasıl, ne biçimde ve ne görünümde taşındığıdır.
Erken dönem travmatik yaşantılar yetişkinlik dönemindeki psikolojik sorunların oluşumunu kolaylaştırmakta ve kişinin baş etme becerilerini etkin biçimde kullanamaması ile pek çok psikolojik problemin meydana gelmesine katkı sunmaktadır. Hayatının erken döneminde yaşadığı travmatik olaylar ile dünyanın güvenli bir yer olmadığı mesajını alan çocuğun, yetişkinlik hayatında daima tetikte olması, tehlike içermeyen durumlarda dahi tehdit altında hissetmesi, ilişkilerine ve temelde kendi hayatına yön verirken zorluk yaşaması elbette sürpriz değildir. Bu durum, travmaya maruz kalmış çocuk halinizin, yetişkin olduktan sonra bile, tatmin olmuş, rahat ve güvende hissedememesiyle ilişkilidir.
Bağımlılıklar, panik atak öyküleri, anksiyete, bağlanma problemleri, toksik ilişki deneyimleri, depresyon süreci, sosyal uyum zorlukları, yeme, uyku ve cinsel problemler gibi sıkıntılar, buz dağının görünen kısmı olarak ve çocukluk travmalarının yetişkinlik dönemindeki yansımaları şeklinde karşımıza çıkabilirler. Gücümüz geçmişi, geçmişteki yıkıcı yaşantıları bir zaman yolculuğu yaparak değiştirmeye el vermese de, bilimsel ve etkililiği kanıtlanmış psikoterapi yöntemleri ve şefkatli bağ ile bu yaşantılarla olan ilişkimizi değiştirerek, bugünü, kendimizi ve hayatımızı iyileştirebiliriz. Emin olun, içinizdeki çocuk iyileşmeyi hak ediyor... Yalnız değilsiniz. Psikolojik destek alarak iyileşme süreci için ilk adımı atın.
Ulaşmak, paylaşmak ve destek almak için çekinmeyin.
Sevgilerimle,
Klinik Psikolog Sedef Kılıç